21 Eylül 2011 Çarşamba

Esher'den Esinlenen Dekorasyon Ürünleri ve Mekan Tasarımları

Matematiksel Sanat’ta Escher’in önemi hiç kuşkusuz, eserlerinin matematiğin görselleşmesi ile ilgili ilk örnekler olmasıdır. Matematiği okul yıllarında benimseyemeyen sanatçının yaşamda karşısına çıkan kişiler, ona matematiksel bilgilerin oluşmasında ve matematiğin kavramsal çözüm arama fikrinin ötesinde görsel bir boyutu olduğuna inandırırlar. Escher içindeki matematik ruhunu şöyle ifade etmiştir:
“ Bilim eğitiminden yoksun olmama rağmen kendimi sanatçı arkadaşlarımdan daha çok matematikçilere yakın hissettim.”[1]

Escher'den İlham Alan Tasarımlar













   © Bahar Özlem Ergel




[1]M.C. Escher, J.L. Locher. Escher – The Complete Graphic Work.( New York: Thames and Hudson , 1982)

KİM BU ESCHER?

Maurits Cornelis Escher 18 Haziran 1898 yılında Hollanda Leeuwarden’de dünyaya geldi. M. C. Escher ailesinin de etkisi ile mimar olmaya karar verdikten sonra girdiği tarih, örgüt kuramı, muhasebe ve politik ekonomi sınavlarında başarısız olunca ailesinin isteğini yerine getiremedi ancak 1917 yılında ailesiyle birlikte Oosterbeek’e taşınan Escher; Delft’deki Yüksek Teknik Okul’a gitme şansı buldu.  Sağlığının bozulması ile okula devam edemeyip çizimlerine ve ahşap baskı tekniğine ağırlık veren Escher bu konuda; ilk eğitimlerini aldığı R. N. Ronald Holst’dan etkilendiğini dile getiriyor:
“Ahşap yontularla uğraşmamı şiddetle tavsiye etmişti ve vakit geçirmeden onun tavsiyelerine uydum… Muhteşem bir çalışma olmasına rağmen linolyum (linoleum) ile çalışmaktan çok daha zordu.”
1920 yılında Harlem Mimari ve Dekoratif Sanatlar Yüksek Okulu’na giren Escher bu kez babasının, mimar olması konusundaki dileğini yerine getirmek istiyordu. Okulda grafik öğretmeni Samuel Jeressum de Mesquita ile tanıştı ve bu tanışma onun gelecekteki grafiksel çalışmaları için bir dönüm noktası olan grafik eğitim programına katılmasını sağladı. De Mesquita, bildiği bütün grafik baskı tekniklerini Escher’e öğretti, çalışması için mekân sağladı ve yeteneklerinin gelişmesi için elinden geldiğince onu destekledi. Daha bu dönemde alışılmamış bir perspektif kullanan Escher, bitkileri, hayvanları ve böcekleri de konu aldı. Üstelik yaptığı çalışmalar ileride yapacağı çalışmaların taslağını oluşturacaktı.
1922 yılında seyahate çıkan Escher Nisan – Haziran ayları arasından İtalya’nın kuzeyini Eylül – Kasım ayları arasında ise İspanya’yı gezmiştir. İspanya gezisi sırasında 14. yüzyılda inşa edilen Elhamra (Alhambra) Sarayı’nı görmüş ve girift bir mimarisi olan sarayın etkisinde kalmıştır.
Escher’in ilgisini manzara çalışmalarından, görüşe ve düşünceye ait mekânsal çalışmalara ve “mental tasvir”e kaydıran en büyük etken Akdeniz gezisi olmuştu. 1936 yılında Granada – Elhamra (Alhambra) Sarayı’nı ikinci kez ziyaret eden Escher, İslam mimarisinin abartılı yer duvar mozaiklerinde bulunan iç içe geçen (interlocking) formların düz bir zemin üzerindeki durumları ve renlerin yeni yaklaşımlarla kullanımı, onun yeni çalışmalarına ilham kaynağı oldu.
Elhamra Sarayı'ndan esinlenerek çizdiği motiflerden






Escher, düzlemin düzenli bölümlendirilmesine olan ilgisinin ardından 2 boyutlu düzlemde sonsuzluğa doğru devam ediş düşüncesi temelinde çalışmalar yapmaya yönelmişti. Bir tür kapalı döngü konsepti olan çalışmalarında kariyerinde ilerlemeler görülmüş ve bu Escher’e kariyer dışında kendine güven sağlamıştı. 


BAHAR ÖZLEM ERGEL


Apeiron Tasarım Facebook'ta

http://www.facebook.com/ApeironTasarim

Minimalist Dokunuşlar

Sonbaharın serinliğini hissettirmeye başladığı sarı eylül günleri, ev dekorasyonunda değişiklik yapmak için çok uygun…

Minimalist bir yaklaşımla ferah ve kullanışlı bir tasarım için önerilere geçmeden önce nedir bu “minimalizm”?
Minimal sanat, soyut sanatın vardığı en uç noktadır, sadelik ve nesnelliği vurgulamayı amaçlar. Bu sebeple nesneyi biçim ve renge indirger. Romantik dönemlerin aksine süsleme ve her türlü şatafattan kaçınarak nesnenin yalnızca nesne olma özelliğine dikkat çeker ve nesnenin üstlenebileceği her türlü sembolik anlamdan kaçınmayı amaçlar.  Mekanda minimalist yaklaşım ise, dekoratif ürünlerin minimum düzeyde kullanılarak genellikle beyaz renklerin hakim olduğu ve nötr renklere sahip objelerin kullanımıyla gerçekleşir.

Minimalist ev dekorasyonu konseptinde duvarların açık renkte olması ve dominant etki yaratmaması önemlidir. Bu sebeple genellikle beyazdan açık bejlere giden bir renk yelpazesi içerisinden renkler tercih edilir. Organik forma sahip olmayan geometrik şekillerdeki duvar stickerları, ayna, çerçeve ve aksesuarlar tercih edilebilir.

İşlevselliğin ön planda tutulduğu mobilyalar minimalist konseptte odak noktalarını oluşturur. Ahşabın sıcak tonlarından uzaklaşarak lake boyanmış mobilyalar tercih edilirken koltuk ve kanepelerin de nötr renklere sahip olması ve desensiz olması uygundur. Halı ve perde seçiminde ise kendinden desenli beyaz, krem ya da nötr renkler kullanılabilir. Tasarımda kimi objelerin dikkat çeken farklı tonlarda kullanılması mekana hareket katan bir faktördür ancak objelerin retro ya da romantik tarzlarda olmamasına dikkat edilmelidir. 

EKONOMİK TERCİHLER

IKEA

IKEA

IKEA

KOÇTAŞ

IKEA

DOGO SKINZ


LÜKS TERCİHLER
MATTEOGRASSI

MATTEOGRASSI

MATTEOGRASSI

VICCARBE

LIGNE ROSET

HARE TASARIM





   © Bahar Özlem Ergel